HİLÂL ALTINDA DÖRT YIL (*)

Bu yazıda Venezuelalı süvari binbaşısı Nogales Mendez’den söz edeceğim. Kısa süre önce yazdığım bir başka yazıda bir başka Venezuelalı olan Fransisco de Miranda’nın öyküsüne değinmiştim. Miranda Latin Amerika devrimci hareketinin simge adı Simon Bolivar’ın yakın silah ve yazgı arkadaşı olarak hiç kuşkusuz daha şöhretli ve bilinen bir kişilikti.

https://cumhuriyetciyorum.wordpress.com/2019/06/09/osmanlida-bir-venezuelali/

Mendez ise neredeyse hiç tanınmayan bir Venezuelalı olarak Osmanlı’da daha uzun süre geçirmiş. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı üniformasıyla orduya hizmet vermiş ve dolayısı ile Osmanlı’yı başta askerlik olmak üzere başka pek çok açıdan daha iyi ve ayrıntılı gözlemleme olanağı bulmuş.

Nogales 1877’de 93 Harbi olarak da bilinen Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Venezuela’da dünyaya gelmiş. Atalarından birisinin Kristof Kolomb’un subaylarından birisi olduğu biliniyor. Öncelikle İtilaf devletlerine ilgi duysa da sonradan Osmanlı’ya ilgi duyan Nogales Sofya’da Ataşe Militer Fethi Bey (Okyar) ve Goltz Paşa ile tanışmış. Enver Paşa da ilgisini esirgemeyince Nogales Mendez’in Osmanlı subayı olmasının önünde engel kalmamış.

Osmanlı subayı Nogales de Mendez

Osmanlı’ya gelmeden önce Mendez’in İngiliz, Fransız, Rus, Karadağ ve Sırp orduları içinde Birinci Dünya Savaşı’na katılma isteği içinde olması ve bu isteğinin söz konusu ülkelerin vatandaşlığına geçmeyi düşünmediği için yerine gelmemiş olması serüvenseverlikle etiketlenmesine neden olabilir. Kuşkusuz bu da bir görüştür.

Ancak, Mendez’in silah arkadaşlarına “askerimiz”, üniformasını taşıdığı orduya da “ordumuz” diyecek kadar bu toprakları ve değerlerini benimsediği de yalın gerçektir. Özellikle güney cephesinde yitirilen savaşlar sonrasında çekilen Osmanlı ordusunun buralara vedası Mendez’i de derinden etkilemiş ve duygulandırmıştır. Mendez’in savaş alanındaki başarısı ve kısa süre içinde üniformasını taşıdığı orduya bağlılığı ve dolayısı ile ayaklarını bastığı topraklara saygısı belgelerle de doğrulanabilen gerçeklerdir.

Mendez’in bu yazıya başlık olan adla yayımlanmış kitabından yalnızca başarılı bir asker olmadığı; yanı sıra, derinlikli bir kültür insanı olduğu anlaşılabilir.

Zamanın Osmanlı ülkesinde siyasal ve toplumsal duruma ilişkin gözlemlerin yanı sıra Türklerin askerliğe yaklaşımı, dinselliğe bakışı ve gelenekleiyrle görenekleri de Nogales’in izlenimlerinde yer bulan konulardan olmuş. Çok uluslu Osmanlı’daki Türk dışı unsurlar da genişçe yer bulmuş Mendez’in notlarında.

Pek çoğunuza ilginç geldiğini sandığım Nogales Mendez’le ilgili daha ayrıntılı bilgilenme biraz daha zahmet gerektiriyor.

(*) Rafael de Nogales Mendez’in Osmanlı ordusunda geçirdiği on yıla ilişkin kitabı.

HİLÂL ALTINDA DÖRT YIL (*)” için 2 yorum

Yorum bırakın